TOPLU YAPIYA GEÇMEMİŞ YÖNETİMLER AİDAT TOPLAYABİLİR Mİ?

Toplu yapıya geçip geçmemek, tapuda ve mahkemelerde toplu yapı sayılıp sayılmamak ülkemizin genel bir sorunu. O siteye özgü tüm ayrıntıları bilmeden cevap vermek doğru olmaz aslında. Örneğin, siteyi oluşturan bu onlarca parselin YP’lerini incelemek gerekir. Tek bir YP mi var? Her parselde ayrı YP mi var? YP’leri ayrı ayrı ise YP’lerinde bu parsellerin birlikte yönetileceğine ilişkin düzenlemeler var mı, yok mu? Bu onlarca parselin birlikte yönetilmelerini gerektiren bir zorunluluk var mı? 

Örneğin, bütün parsellerdeki malik ve kiracıların yararlandığı havuz, sosyal tesis, çocuk parkı, ortak jeneratör, otopark, merkezi ısınma sistemi gibi ortak alan, yer ve tesis var mı? Merkezi yönetim dışında blok yapıların veya parsellerin ayrı yönetimleri, ayrı bütçeleri var mı?

Üst yönetimin verdiği ve itiraz eden malikin de yararlandığı acil ve zorunlu bir iş ve hizmet varsa onun gideri elbette istenebilir. Dikkat edilecek husus, site toplu yapı hükümlerine uygun olarak yönetilmiyorsa; KMK’nın hükümleri uygulanmaz. Davaya sulh hukuk mahkemesi değil, asliye hukuk mahkemesi bakar. Yapılacak bilirkişi incelemesinde de KMK hükümlerine göre inceleme yapılmaz. YP’deki düzenlemelere ve sebepsiz zenginleşme ve/veya vekâletsiz iş görme hükümleri dikkate alınarak hesap yapılır. Dolayısıyla burada gerçekleşen gider hesabı önem kazanır. Dönem sonu gerçekleşen gider hesabı yapılmalı, bulunan miktardan ne kadarının itiraz eden malikten yukarıda belirtilen kurallara uygun olarak talep edilebileceği bulunmalıdır. Bu yapılmadan her ay düzenli olarak sabit bir aidat istemek ve dönem sonu gerçekleşen gider hesabını mahsuplaşmayı yapmamak doğru olmaz.”